Kayıtlar

Mayıs, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Resim
              ULU TÜRKÇÜ NİHAL ATSIZ               OTAĞINA HOŞ GELDİNİZ!                                               Türk'üz, Türkçüyüz, Atatürkçüyüz! Bu ağeli (web sitesi) büyük Türkçü Hüseyin Nihal Atsız beyin fikirlerini, ülkümüz olan Türkçülük, Turancılığı geniş kitlelere yaymak amacı ile kurulmuştur.  3 Mayıs ruhu ebediyen yaşasın! Türk'üz, Türkçüyüz, Atatürkçüyüz! #3MayısTürkçülerGünü Ağeli içeriğimiz; Büyük Türk tarihi, Türkçü yazarlar, Atsız beyin makaleleri, Türk edebiyatı ve güncel Türk dünyası üzerine yazılar üzerine düzenlenmiştir. Sitemizi sosyal medya alanlarında paylaşarak destek olabilirsiniz!                                          TANRI TÜRK'Ü KORUSUN!

Ne Zaman Savaşılır?

Ne Zaman Savaşılır? ( Hüseyin Nihal ATSIZ) “Biz, bize saldırılmadıkça savaşmayız” cümlesini siyasiler çok kullanır. Fakat bu cümlenin pek “sudan” olduğunu anlamak için ufak bir dikkate bile lüzum yoktur. Çünkü kendisine saldıran bir millet ister istemez savaşacak, aşırı bir barışçı olsa bile yaşamak için bu uğraşı göze alacaktır. Tarihin başlangıcından beri yapılan savaşların hemen hepsinde, dikkatle bakılırsa, bir savunma unsuru vardır. İlk saldıran tarafta bile kendini koruma içgüdüsü az veya çok bellidir. Dünyaya yayılmaya çalışmak, dünyadan silinmek korkusunun tepkisidir. İnsanlık tarihinde, milletlerarası ilişkilerin ana ilkesi “vurmayan vurulur” olmuştur. Barış, savaşın başka metodlarla devamı ve silahlı savaşa hazırlığın ayrı bir şeklidir. Tekniğin gelişmesiyle savaşların çok yıpratıcı ve çok ölümlü olmasından doğan ürküntü, görünürde milletleri barışa doğru iter gibi olmuşsa da bunun ne kadar aldatıcı olduğu meydandadır. İkinci Cihan Savaşı 1945’te fiilen bitti. On...

Turancılık ve Faruk Güventürk

Turancılık ve Faruk Güventürk ( Hüseyin Nihal ATSIZ) “Laiklik ve İslâmiyet” adında 14 sayfalık bir broşürün yazarı Turancılığın şuursuzluk ve hainlik olduğunu ileri sürerek kendisinden aslâ umulmayan, doldurduğu makama hiçbir suretle yakışmayan bir davranışta bulundu. Üstünde fiyat yazılı olmadığı için piyasaya çıkarılmadığı, yalnız elden dağıtıldığı anlaşılan broşür, Genelkurmay Harp Tarihi Başkanı Korgeneral Faruk Güventürk tarafından yazılmıştır. Eser aslında yobazlara karşı yazılmış, yobazlığın Müslümanlıkla ilgisi olmadığı belirtilmiş ve Kemalizmin feyizleri, yobazlığın kötülükleri sıralanırken memleketi batırıcı hain düşünceler arasında komünizmle birlikte Turancılığın da adı sayılmıştır. Benim için işin en berbat yanı, en güç yönü bu ipe sapa gelmez düşünceyi ortaya atan Faruk Güventürk’ün ahbabım ve dostum olmasıdır. Kore’deki Türk Tugayının Topçu Komutanı bir binbaşı olarak döndüğü sıralarda tanıştık. Kartal Maltepesi yakınındaki Atış Okulu’na tayin olunduğu içi...

Gençlik ve Ahlak

Gençlik ve Ahlak ( Hüseyin Nihal ATSIZ) Milletlerin temeli ahlâktır. Ordu, bilgi, teşkilat gibi şeyler ahlâktan sonra gelir. Gerek Türk milleti olsun, gerek başka milletler olsun, ahlâkça yüksek oldukları zaman büyümüşler, ahlâk sağlamlıkları bozulduğu zaman da çürüyüp dağılmışlardır. Roma, İran, Bizans, İspanya’daki Gotlar, Araplar ahlâklarının bozukluğu yüzünden battılar. Dünkü Fransa, ahlâk bozukluğu yüzünden devrildi. Türk tarihinde geçirilen sarsıntıların baş sebebi de ahlâkın gevşemesidir. Her ne kadar bu gevşeme Türkümsüler, Dönmeler ve Devşirmeler yüzünden olmuşsa da, yine aynı sebepler ve aynı sonuçlar apaçık görülmektedir. Bir milletin, özellikle gençliğin ahlâkı önemlidir. Çünkü milletin mukadderâtı söz konusu olduğu yerlerde, onlar iş görecekler, kan dökeceklerdir. Gençlik, kendini saran maddî ve manevî çevrede ahlâk disiplini, ahlâk örnekleri görürse, ahlâksızlığın daima ezileceğinden gençlik, kendisine sözle ahlâki telkin yapıldığı halde rüşvet, iltimas, dalkavuk...

Sağcı Kimdir?

Sağcı Kimdir? ( Hüseyin Nihal ATSIZ) Sosyalistler ve komünistler “solcu” diye tanındıkları için, onların karşısında olanlara da “sağcı” demek âdet olmuştur. İktisadî bakışla devletçi olmayan , liberal olan, muhafazakâr olanlar sağcı sayılmış. Sol taraf, çoğunlukla dini inkar ettiğinden dindarlar da sağcı diye gösterilmiştir. Fakat bu tarifler eksik ve kısırdır. Son zamanlarda her şey gibi bu tâbirler de müptezel olmuş, sağ ve sol birbirine karışmıştır. Kendilerine “mukaddesatçı” diyen dindarlar milliyetçi ve sağcı sayıldığı gibi, aşırı sosyalist ve komünistlerin de kendilerini “Milliyetçi” diye öne sürdükleri görülmüştür. Sağ ve sol deyimleri kabataslak ele alındığı takdirde Turancılarla İslâm birliği taraftarları sağda birleştikleri gibi, yalnız sosyal adalet kavramı düşünüldüğü anda da Türkçülerin sosyalistlerle aynı hizada olmaları gerekmektedir. Demek ki sağ ve solu iyi anlatmak, eksiklik ve kısırlıktan kurtararak öne sürmek lâzım. Çünkü sağ ve sol yalnız iktisadi ...

Milli Siyaset

Milli Siyaset ( Hüseyin Nihal ATSIZ) Has Hâcib Balasagunlu Yusuf tarafından XI. Yüzyılda yazılan “Kutadgu Bilig”, siyaset bilgisi demektir. “Uğur, bahtiyarlık” demek olan “kut” kelimeyi şimdiye kadar “saadet veren ilim” diye boşuna tercüme etmişlerdir. Bu ismin anlamı, koca eserin muhtevasından da anlaşılacağı üzere siyasetnamedir. Toplumun bahtiyar olması için gerekli şartları saydığı malum olduğuna göre Türkler’in siyaseti, “toplum bahtiyarlığı bilimi” diye anladıkları ortaya çıkıyor. Netekim Kutadgu Bilig’den üç asır önce de Bilge Kağan, kardeşi kahraman Kül Tegin için, İçen Kağan da babası Bilge Kağan için diktirdiği ünlü Orkun yazıtlarında, devlet siyaseti olarak zaferler milleti doyurmak, giydirmek ve çoğaltmayı, yani bahtiyar etmeyi başardıklarını anlatmışlardır. Günümüzde milleti bahtiyar edecek bir siyaset tutumundan çok, tehlikelerden kaçınıp yalnız içinde bulunulan günü düşünmek prensibi alıp yürümüştür. Atatürk’ün çok hesaplı ve gerektiğinde çok atılgan siyasetine ...

Türk Milleti’ne Çağrı

Türk Milleti’ne Çağrı ( Hüseyin Nihal ATSIZ) Milletimiz Orta Asya’daki hayatının en eski yüzyıllarında atı ehlileştirmek suretiyle mesafeleri kısaltmayı bilmiş, böylelikle geniş bölgeleri kontrol etmek imkanını bularak büyük devlet kurmak başarısını sağlamıştır. Başka milletler ancak şehir devletleri kurabilirlerken, birçok şehirleri de içine alan bu devletler, Türklere cihan hakimiyeti ve büyük ülkülere bağlanma düşüncelerini doğurmuştur. Hun, Göktürk ve Osmanlı imparatorlukları bu büyük ülkünün sonucu olup cihan tarihinde bunlarla kıyaslanabilecek devletler olarak yalnız Roma ve Abbasiler gösterilebilir. Milletimiz, tarihinin her devrinde büyük devlet sahibi olmuş ve yalnız 1918 yılına kadar , en güçsüz zamanlarımız da dahil olmak üzere, Türkiye daima büyük devlet sayılmıştır. Fakat Birinci Dünya Savaşında yenilip topraklarımızın yarısını elden çıkarmamız üzerine, Türkiye, artık büyük devlet olma vasfını kaybetmiştir. Toprağın yüz ölçümü, nüfus, tarih, askeri güç, bilim, san...