TÜRK Ordusunun İftihar Levhası

TÜRK Ordusunun İftihar Levhası
(
Hüseyin Nihal ATSIZ)
Cihan tarihinde en çok savaşan millet Türkler olmuştur. Bu savaşların bir listesini çıkarmak, bilhassa eski zamanlar için, güçtür. Denilebilir ki 15. asırdan önceki Türk tarihi mütarekesiz bir savaştan ibarettir.Onun için ben burada yalnız Türkiye’yi, o da Osmanlı hanedanı zamanında, aldım. Aşağıdaki liste Türk Ordusunun belli başlı savaşlarını gösteriyor. Bunlardan italik harflerle yazılmış olanlar bizim yenildiğimiz savaşlardır. Ötekilerse çoğunda yendiğimiz ve pek azında müsavi ehemmiyetsiz sınır kavgalarını almadım. Savaşların da (93 harbi), (Balkan harbi) gibi hususi isimleri yerine hangi millet ve devletlerle yapıldığını gösterdim. Artık bu listeye bakarak Türk çocukları kimin dost, kimin düşman olduğu hakkında hükümlerini versinler.
Yıl
Müttefik. Düşmanlarımız
Savaşların Adı
1364
Sırp-Macar-Romen (Eflak ve Boğdan)
Sırp Sındığı
1364
Rum
Biga’nın Zaptı
1365-1375
Rum
Yanbolu, Vize, Kavala, Drama havalisinin Zaptı
1389
Sırp-Macar-Boşnak-Romen
Kosova Meydan Savaşı
1391
Rum
İstanbul muhasarası, Selânik ve Yenişehir taraflarının Zaptı
1395
Macar, Fransız, Alman, İngiliz, Çek, İtalyan, İskoç, Romen
Niğbolu Meydan Savaşı
1422
Rum
İstanbul’un Muhasarası
1422
Romen (Eflak)
Tazminat alınarak sulh
1423
Rum Arnavut
1428
Macar-Sırp
1430
Rum-İtalyan (Venedik)
Selâniğin Zaptı
1433
Sırp
1437-1444
Macar-Sırp-Romen-Leh-Alman
1444
Macar-Sırp-Romen-Alman
Varna Meydan Savaşı
1445-1446
Rum
Mora Rumları Vergiye Bağlandı
1448
Macar-Romen-Çek-Alman
İkinci Kosova Meydan Savaşı
1452-1453
Rum
Bizans’ın mahvı ve İlhakı
1454
Rum-Arnavut
1454
Macar-Sırp
Sırplar yılda 30.000 duka vergiye bağlandı
1454-1455
Rodos
1455
İtalyan (Ceneviz)
Sakız Cenevizleri yılda 10.000 duka vergiye bağlandı
1455-1459
Sırp
Sırbistan’ın mahvı ve İlhakı
1458
Rum-Arnavut
Şimali Moranın zaptı
1459-1460
Rum-Arnavut
Venediğe ait şehirler müstesna olarak bütün Mora’nın zaptı.
1461
İtalyan (Ceneviz)
Amasra’nın zaptı.
1461
Rum
Trabzon İmparatorluğunun mahvı ve ilhakı.
1462
Romen (Eflak)
Rodos’un tahta çıkarılması ve 10.000 duka vergi.
1462
İtalyan (Ceneviz)
Midilli’nin zaptı.
1463
Sloven
Bosna Krallığının mahvı ve ilhakı.
1463-1479
İtalyan (Venedik)
Moradaki Venedik şehirleriyle Arnavutluk ve Ağrıboz ilhak olundu. 100.000 lira tazminat alındı. Yılda 10.000 lira vergiye bağlandı.
1464
Macar
1464-1467
Arnavut
1475
Macar-Leh-Romen (Boğdan)
1475
İtalyan (Ceneviz)
Kırım ve civarı sahillerindeki Ceneviz şehirlerinin zaptı.
1479
Macar-Romen (Eflak)-Alman (Sakson)
1480
Rodos
1480
İtalyan
Zanta, Santamavra adalarıyla Otrant’ın zaptı.
1482
Romen (Boğdan)
Kili ve Akkermanın zaptı.
1485-1491
Mısır
Tunusluların tavassutuyla ve müsavi şeraitle sulh.
1487
Romen (Boğdan)
1492-1493
Macar
1498
Leh
1498-1502
İtalyan (Venedik)
Mora’da son kalan şehirlerin zaptıyla sulh.
1514-1516
İran
Çaldıran meydan savaşı.
1516-1517
Mısır
Mısır’ın mahvı ve ilhakı.
1520-1521
Macar
Belgrat’ın zaptı
1522
Rodos
Rodos’un ilhakı.
1526
Macar
Mohaç meydan savaşı. Macaristan’ın ilhakı.
1529
Alman
Viyana muhasarası.
1532
Alman
1533-1535
İran
Irakeyn seferi.
1537-1540
İtalyan (Venedik)
Arnavutlukta bazı kale ve adaların zaptı ve 300.000 lira tazminat alınması.
1537
Alman
1538
Romen (Boğdan)
1538
Portekiz
Hindistan’da.
1541-1547
Macar-Alman
Macaristan’ın öteki kısımlarının ilhakı, Avusturya’nın yılda 30.000 altın vergiye bağlanması.
1548-1549
İran
Van vesaire kalelerin zaptı.
1551-1552
Alman
1552
Aziz Yahya Şövalyeleri
Trablus’un Turgut Reis tarafından zaptı.
1553-1555
İran
Amasya muahedesi.
1556-1559
Alman
1562
Alman
1565
Malta
Turgut’un şehadeti.
1565-1568
Alman
Siget’in zaptı.
1566
İtalyan (Ceneviz)
Sakız’ın zaptı.
1568-1570
Arap
Yemen’in fethi.
1570-1573
İtalyan (Venedik) – İspanyol – Papa – Savua – Malta
Kıbrıs’ın fethi ve 30.000 duka.
1574
İspanyol
Tunus’un zaptı.
1574
Romen (Boğdan)
1575
Alman-Hırvat
Sınır harbi.
1578
Portekiz
Fas’ta Krallarıyla birlikte Portekiz ordusunun imhası.
1578-1590
İran
Azerbaycan, Gürcistan ve Lûristan’ın zaptı. Ferhat Paşa muahedesi.
1593-1606
Alman
Zitvatorok muahedesi.
1603-1612
İran
Nasuh Paşa muahedesi.
1615-1618
İran
Serav muahedesi.
1620-1621
Leh
1623-1639
İran
Kasr-ı Şirin muahedesi.
1633-1634
Leh
1641-1642
Rus
Azak’ın zaptı.
1645-1669
İtalyan (Venedik)
Girit’in zaptı.
1646
Rus
Kırım Hanı’nın akınından dolayı Rusların Azağa hücum ve mağlubiyetleri.
1662-1664
Alman
Vasvar muahedesi.
1672
Leh
Bucaş muahedesi.
1673-1676
Leh
1677
Rus
Cehrin seferi.
1682-1699
Alman-İtalyan-Leh-Rus
Karlofça muahedesi.
1710
Rus
Prut muahedesi.
1714-1717
İtalyan (Venedik)
1715-1718
Alman
Pasarofça muahedesi.
1722-1728
İran
1730-1731
İran
Ahmet Paşa muahedesi.
1731-1735
İran
1735-1739
Rus-Alman
Belgrat muahedesi.
1742-1745
İran
1768-1791
Rus
Kaynarca muahedesi.
1776
İran
1786-1791
Rus Alman
Ruslarla Yaş, Almanlarla Ziştov muahedesi.
1798-1801
İngiliz-Fransız
1805-1812
Rus
Bükreş muahedesi.
1807-1809
İngiliz
1827-1829
Rus
Edirne muahedesi.
1852-1855
İngiliz-Fransız-Rus-İtalyan-Sardunya
Paris muahedesi.
1876
Sırp-Karadağ
1877-1878
Rus-Romen-Sırp-Karadağ
Berlin muahedesi.
1896-1897
Rum (Yunan)
1911-1912
İtalyan
Trablus harbi.
1912-1913
Bulgar-Sırp-Yunan-Karadağ
Balkan harbi.
1914-1918
Rus – İngiliz – Fransız – İtalyan – Sırp – Romen – Belçika – Karadağ – Amerikan – Japon – Yunan – Portekiz – Siyam vs…
Sevr muahedesi.
1919-1923
Yunan-Ermeni-Fransız
Lozan muahedesi.
Türk ordusunun bu hesap defteri bize epey şeyler öğretiyor. Bir defa toparlak hesapla 550 yıllık devirde en aşağı 275 yılın savaşla geçtiğini görüyoruz. Demek ki Türk Milleti son beş buçuk asırda ömrünün tam yarısını savaşta geçirmiş. Bu harikulâde bir neticedir. Çünkü bu kadar çok harpten sonra bir milletin yine zinde ve oldukça kuvvetli olarak yaşayabilmesi âdeta bir mucizedir. Başka hiç bir milletin hayatında bu kadar dövüş yoktur. İngilizlerle Fransızlar arasındaki yüz sene muharebesi bile hakikatte 110 yıldan fazla devam etmiş, fakat ancak bunun yarıdan azı harple yarıdan çoğu da mütareke veya sulhle geçmiştir. Hem de unutulmamalıdır ki yukarıdaki listede yalnız dış harpler vardır. Dahilî isyanlar ve harpler (meselâ bir çok Osmanlı-Karaman harpleri) bu listeye alınmamıştır. 11. asırda bütün İran, Azerbaycan, Irak ve Anadolu’ya yayılan Oğuz Türklerinin 1.500.000 nüfus olduğunu ve bu nüfusun 900 yıldır seferber halde bulunduğunu düşünürsek bu bir buçuk milyon Türk’ten ancak yarısının yerleştiği Anadolu’da bugün en aşağı 10.000.000 Türk’ün bulunması milletimizin hayat kaabileyetine çok parlak bir misal teşkil ettiğini teslim ederiz.


Yukarki liste, son beş buçuk asırlık tarihimizde hemen hemen bütün Avrupa milletleriyle harp ettiğimizi gösteriyor. Gerçi bu liste de İsveç, Norveç, Danimarka, Felemenk gibi milletlerin adı yoktur. Fakat düşünülmelidir ki bizim Alman harpleri dediğimiz savaşlara bütün bu şimal milletleri de yardımcı olarak iştirak etmişlerdir. İsviçre’de de ise bahse lüzum görmüyorum. Çünkü İsviçre bir millet değildir.

Bu milletler arasında Türkler yalnız Ruslarla Acemleri millî düşman olarak tanımıştır. Milattan önceki asırlardan beri bir birine düşman olan Turan ve İran’ın ezelî ve ebedî çarpışması Osmanlılar devrinde da ayrı dinî bir mahiyette devam etmiştir. Türk’ün kılıcına birkaç defa baş eğmek mecburiyetinde kalan hilekâr acemin son asırdaki müdafileri de hemen hemen tamamen İran da yerleşen Türkler olmuştur. İran’la olan 13 harbin biz yalnız 2 tanesinde yenilmişizdir. Ve bizi yenen de Afşar Türkü Nadir Şah olmuştur.

Ruslarla olan çarpışmalarımız da 13 tanedir. Bunun 6 tanesinde Ruslar 6 tanesinde de biz galip gelmişizdir. 1 tanesi müsavi olarak bitmiştir. Ruslar 6 galebelerinin 3’ünde bize karşı yalnız başlarına galip gelmişler, öteki 3’ünü müttefikleri sayesinde kazanmışlardır. Biz ise 6 galebemizden yalnız 2’sini müttefiklerimiz sayesinde elde etmişizdir. Bizim Ruslarla olan çarpışmalarımız yazılmamış bir destandır. Bu milletle olan savaşlarımız onların en kuvvetli bizim en zayıf zamanlarımıza tesadüf ettiği halde yine Türklüğün galebesiyle bitmiştir denebilir. Çünkü cihan savaşındaki Çanakkale müdafaamız Rusya’nın can damarını tıkamış ve onun ölümüne sebep olmuştur. Bununla beraber Türk_Rus mücadelesinin kat’i bir netice ile bittiği söylenemez.

Almanlarla olan harplerimiz bunlardan daha çoktur. Ve bunların en çoğu Türk silahlarının zaferiyle bitmiştir. Almanlar bizi yalnız başlarına hiç bir defa yenememişlerdir.

Bizden daima askerlik dersi alan milletlerden biri de Fransızlardır. Bunlar Osmanlılara karşı yapılan ehlisaliplere iştirak ettikleri gibi Giridi kurtarmak için de yardımcılar göndermişler ve Napolyon kumandasında Cezzar Ahmet Paşadan dayak yedikten sonra son olarak da Çanakkale de ve kurtuluş savaşında cenup cephesinde bizimle aynı acemilik içinde boy ölçüşmüşlerdir. Fransızlar kendilerinin cesur bir millet olduklarını ikide bir ilân ederler. Fakat nedense bizimle olan harplerinde daima bunun aksi sabit olmuş ve Türk askerleri Fransızlarla “kılıçları kısa ama çizmeleri uzun” diye eğlenerek onların yalnız kaçtıklarını güzel bir nükte ile ima etmişlerdir.

Venedik ve Ceneviz adı altında bizden en çok dayak yiyen milletlerden birisi de İtalyanlardır. Romalıların bu şüpheli torunlarıyla 15 savaşımız vardır. Bunun 13’ünü biz, 2’sini onlar kazanmışlardır. Kazandıkları harbi de Almanya, Rusya ve Lehistan ittifakına borçludurlar. Öteki zaferleri ise yalnız 3.000 muntazam Türk askeri tarafından muhafaza olunan Trablus’a yaptıkları saldırıştır. İtalya buraya 60.000 askerle hücum etmiş, sonradan da 60.000 kişi daha sevk etmişti. Biz ise yalnız gizlice bir kaç zabit gönderebilmiştik. Bu 3.000 Türk bir kaç bin arabın yardımıyla İtalyanları tam bir yıl oyaladı. Arkasından Balkan Harbi çıkmasaydı kıyamete kadarda oyalardı. Ve vaziyet öyle göstermişti ki kazara Türkiye ile İtalya arasında kar yolu olsa Türk ordusu muhakkak Roma’ya girerdi. Zaten İtalyanlara Trablus’a saldırmak cesaretini veren de karadan hududumuzun olmaması ve donanmamızın yok denecek halde bulunmasıydı.

Şimdi de gazetelerde okuyoruz: Musolini atıp tutuyormuş. Şarka, Asya’ya genişlemek istiyormuş, filân… Hepimiz biliyoruz ki Musolini efendinin gözü Antalya ve İzmir’dedir. O buraya muhakkak saldıracaktır. Tabiî biz de kendisine lâzım gelen hürmette kusur etmeyeceğiz. Fakat herhalde Musolini efendi umduğunu değil bulduğunu yiyince şaşıracak, afallayıp sersemleyecektir.

Böyle zamanlarda insanın aklına derhal mazi geliyor ve kafamızda 2’ye karşı 13 rakamı derhal 2’ye karşı 14 oluyor…

Yukarki listeyi okuyan Türk çocuklarının 108 savaş içinde yalnız 14 mağlûbiyeti görünce göğüsleri iftiharla kabarabilir. Bugün, düşman ne kadar kuvvetli olursa olsun onu kendi vatanımızda yenmeye Türk ordusu kadirdir.

Evet, bugün tek başına Türk ordusunu yenecek hiç bir ordu yoktur.

Orhun Dergisi, 1934, Sayı: 6

Bu blogdaki popüler yayınlar

Savaş Aleyhtarlığı

TÜRK Kara Ordusu Ne Zaman Kuruldu?

TÜRK Kara Ordusunun Kuruluşu Meselesi